Thursday, April 21, 2011

kremasyon toreni- birinci bolum

Bali'de hayatin her asamasi icin apayri ve birbirinden suslu torenler var. Dogum, uc aylikken ilk defa yere basmak, ergenlikte dis torpulemek, evlilik... Ama bunlardan hicbiri oldukten sonraki yakma toreni kadar saasali degil. Bali Hindu inanisina gore olum uzulup yas tutulacak degil, aksine, kisi olup ruhu serbest kaldigi, artik reenkarne olmaktan kurtulup “daha iyi” bir varlik olabilecegi icin kutlanan bir olay.


9 katli kremasyon kuleleri

Bali ay takvimi hayattaki herseyi duzenliyor; evlenmek, tarlaya yeni ekin ekmek, sac kestirmek, is kurmak ve tabii ki olu yakma torenleri. Her biri icin ayri gunler var. Mesela baktim, bu ay uygun evlenme gunu yok ama kuyu kazmak icin 3, ari kovani yapmak icin 2 ve hayvanlari kisirlastirmak icin 4 uygun gun var.

Ayni zamanda Bali'deki her toren cok yuksek maliyetli. Aylik ortalama kisibasi gelir 60 dolar civarinda, ama her bir torenin maliyeti 400-800 dolar arasinda. Boylece Bali'liler hayatlarinin cogunu torenler icin borc alip, o borcu odemeye calisip, bitmeden bir baska toren icin yeniden borc alarak geciriyorlar. Olu yakma toreni en mailyetli torenlerden. Ancak cok zenginler ve kraliyet ailesinden gelenler oldukten sonra ay takvimine gore ilk uygun gunde yakilabiliyorlar. Diger halk once gomuluyorlar ve anladigim kadariyla 5 yilda bir yapilan toplu yakim torenlerinde ruhlarini bedenlerinden ozgurlestirebiliyor.

Gecen yil bizim mahalleden bir amca olmustu ve ilk gittigim olu yakma toreni onunki olmustu. Salak turist olarak en yakinda fotograf cekme sevdasiyla alevlerin dibine girmis, ters esen ruzgarla, ruhu ozgurlesen amcanin kullerinin saglam bir kismini icime cekmistim. Bu yilki ilk toren Subat ayinda, sansimiza annem de buradayken oldu. Daha once gormeyen biri icin “yarin oglen olu yakma torenine gidecegiz, fotograf makinani sarj et, rengini begendigin bi sarong kap ve bolca su ic” cok bisey ifade etmiyor, annem de biraz sasirdi tabii. Ozellikle de olumun kutlanan, turistlerin katilabilecegi, coskulu bisey olmasi gormeyen icin gercekten anlamasi zor. Bu torenlerde aglamak bi tarafa, uzgun bir suratla dolasmak bile ayiplanan ve aileye utanc getiren bir durum.

Olu yakma toreni aslinda bir hafta oncesinden baslayan, cok asamali ve cok detayli bir surec. Oncelikle olu yakma kulesi (cremation tower) ve olu yakma bogasi (cremation bull) yapiliyor. Kulenin kac katli olacagi, yapimda kullanilacak malzemeler, boyutu, oranlari yuzyillardir suregelen geleneklerle siki sikiya belirlenmis. Mesela 11 katli kuleler sadece kraliyet ailesi icin. 11 katli kulelerin yuksekligi 25 metreyi ve agirligi 10 tonu bulabiliyormus. Ama olu, eger kast sistemine gore en alk siniftansa kulesi sadece 3 katli olabiliyor. Merhum kralin uzak bir akrabasiydi, o yuzden iki tane 9 katli kulesi ve 3 tane olu yakma bogasi vardi. Toren cok gosterisliydi.
kremasyon bogasi, tasiyicilar dinlenirken

torene eslik eden ve bogayi takip eden gamelan ekiplerinden biri

Ses, hareket ve isigin kotu ruhlari uzak tutacagina inanildigi icin, torenden bir onceki gece, sarayin onunde gec saatlere kadar gamelan (genellikle vurmali calgilardan olusan olusan enstrumanlar) vardi. Toren gunu erken saatlerde gamelan tekrar basladi ve oglen saatlerinde hersey hazir oldugunda olu yakma toreninin yapilacagi tapinaga dogru yola cikildi. Biz de omuzlarimizi kapatacak tshirtler giydik, saronglarimizi belimize doladik, fotograf makinalarimizi kaptik ve torene katildik.

Bali'deki torenlerde her seferinde birbirinden cahil ve tek kaygisi en iyi fotografi cekmek olan yuzlerce turistin hucum etmesine, yazili hicbir uyarinin olmamasina ve genelde kimsenin kurallari bilmemesine ragmen inanilmaz bir duzen oluyor. Her mahallede Pecalang denen ve genellikle torenlerdeki duzeni korumakla gorevli kisiler var. Pecalanglarin ozel kiyafetleri ve dudukleri var, ama bunlar disinda onlari daha ustun ve guclu kilan hicbirsey yok. Bagirmadan, tehdit etmeden ve panik olmadan hem toreni duzenliyorlar hem de turistleri kolacan ediyorlar. Birkac tonluk kuleleri gaza gelmis Bali'li gencler kosa kosa sirtlarinda tasirken bazen gercekten ezilme tehlikesi yasanabilecek durumlar oluyor. Pecalanglar tek el hareketiyle torenin akisini sekteye ugratmadan insanlari hemen yoldan uzaklastiriyorlar. Hayatin her alaninda duzenden, kuraldan, zamanlamadan bu kadar bihaber bir toplumun, dini torenler soz konusu oldugunda boylesine birlik icinde ve sessizce harekete gecmeleri ve hicbirseyin aksamamasini hala cozebilmis degilim. Takdir ediyorum o ayri :)
 
kremasyon bogasina yolu acan pecalang


torenin yapilacagi tapinagin bahcesine vardigimizdaki goruntu
3 boga ve arkada 2 kule

Olu evinden yakma alanina yaklasik 1-1.5 kilometrelik bir mesafe var. Bazen kosturarak, bazen kotu ruhlari sasirtmak icin kuleyi ve bogayi cilginca sarsarak, bazen su icmek icin mola vererek tapinagin dis bahcesine ulastik. Kuleler ve bogalar yerlesti, adaklar yerlerin kondu, gamelan ekipleri farkli koselerde yerlerini aldilar ve sonra yakma toreni hazirliklari basladi. Bu cok asamali ve detayli hazirliklar sirasinda, hazirliklara dahil olmayanlar sosyallesmek icin bolca firsat buldular. Sigara icip aralarinda muhabbet edenler, gamelan ekiplerini dinleyenler, otedeki gruba laf atanlar, kucaklarindaki bebeklerle ortada dolasanlar. Birkac metre otede yatan bir olu ve rahiperin yonettigi cok titiz bir toren varken, insanlarin bu kadar rahat olmasi, olumu ve oluyu bu kadar benimseyebilmis ve hayatin dogal bir parcasi olarak kabul edebilmis olmalari bana hep cok carpici geliyor.
devam edecek...



No comments:

Post a Comment

Google Analytics Alternative