Monday, April 11, 2011

derin bir nefes al, sonra birak gitsin

Ubud'u cok seviyorum. Dunyanin baska yerinde tutunamamis ne kadar kirik dokuk tayfa varsa burada. Mesela Avrupa'da bi sehirde karsilasssam "aa deli bu" diyebilecegim insanlar burada kendilerini bulup Ubud'a ayri bir deger katiyorlar.

Elinde pilli bir aletle dolasip devamli karinina dusuk voltta elektrik veren bi arkadasim vardi, bagirsaklarindaki parazitleri temizliyordu. Kafede muhabbet sirasinda ilgisi dagilip lafini unuttugunda "ay garson aurama girdi, enerjim param parca oldu" diyen birisi vardi mesela. Son ik aydir her gece kollarina hayaletler oturdugu icin uyuyamayip gunduzleri sersem sersem dolasan cok seker bir arkadsim var; hayalet vardir yoktur apayri bir konu ama hatun sabahlari bunu o kadar olagan bisey gibi anlatiyor ki. Ne hayaletlerden korkuyor ne de evini degistirmeyi dusunuyor. "gece komsular cok icip gurultu yaptilar uyuyamadim" der gibi "dun gece yine geldiler kollarimi kipirdatip yataktan kalkamadigim icin gece boyu birbirimize bakisip durduk, neyse ki gunes dogunca gititler" diyor.

Auraya, gozle gorunmeyen varliklarin aramizda dolasip dolasmadigina inanmak herkesin kendi tasarrufu. Ben burada o kadar ilginc deneyimler yasadim, anlatamayacagim o kadar etkileyici durumlara sahit oldum ki kim ne dese artik makul geliyor. Bugune kadar hicbi hayaletin benim koluma oturmamis olmasi, hayaletlerin olmadiginin kesin kaniti degil ne de olsa.

Bali'de bir su tapinagi toreni.
Ay takvimine gore yapilan su tapinagi torenleri
arinmayi ve yenilenmeyi simgeliyor.

Bu farkli deneyimleri paylastigim insanlarla ister istemez aramda garip bir bag olusuyor. Ubud'un enerjisinin de bunda ciddi katkisi var. Burada hersey cok daha derin ve hizli, zaten sifa arayan herkesin buraya ususmesindeki temel sebeplerden biri de bu. Belki yillar boyu devam eden bir arkadaslikla ulasilabilecek paylasim ve guven seviyelerine Ubud'da bazen 2-3 haftalik bir dostluk yetebiliyor. Bir yoga dersinde ayni yogun enerjiyi hissettigim bi yogi sonraki gunlerde en yakin sirdasim olabiliyor. Ozellikle de Cranio Sacral terapi egitimlerinde bir haftayi paylastigim insanlarla yasadiklarim onlarla aramda omur boyu surebilecek bir bag olusturuyor. Kaliforniya'dan Vietnam'a dunyanin dort bir tarafinda bir avuc arkadasim var bazisiyla haftada bir, bazisiyla anca 6 ayda bir maillesiyoruz. Aramizdaki bag bir daha asla yuz yuze gorusmesek de cok koklu kalacak bundan cok eminim.

Dun sabah o cok can dostlarimdan birini Tayland'a yolcu ettim. Bir daha gorusebilecek miyiz hic bilmiyorum. Bali'de olmasam asla tanisamazdik. Ama bir yandan da dusunuyorum, Bali cogunlugun birkac haftaligina gelip kaldigi gecici bir yer oldugundan, benim icin cok ozel ve degerli insanlari once bulup sonra hep uzakta bi yerlere yolcu ediyorum. Dun yolcu ettigim arkadasimla hic konusmadan huzur icinde saatlerce karsilikli oturabiliyorduk. Hayatimda hickimseye dokunamadigim kadar icten kucaklasabiliyorduk; kalbin kalbe degebildigi kocaman kucaklasmalar.  Ask, sahiplenme, sevisme, baglanma ve baglama kaygilari olmadan, hayatin magazin detaylarindan cook uzakta ve cok derinde bir paylasim ve guven.

Su tapinagi toreninde kutsal suya girip arinma ani.
Kim demis dini torenler eglenceli olamaz diye?
 Boyle ozel insanlarla tanisabildigim ve onlar hayatima bu kadar derinden dokunabildigi icin sansli miyim yoksa tam onlarin varliginda kendimi iyi hissederken bi anda havaalaninda ugurladigim icin sanssiz mi? Aslinda mukemmel zamanlamalarla yasiyoruz; tam da olmasi gereken zamanlarda birileriyle karsilasiyor, tam da ogrenmemiz gereken seyleri ogreniyor, tam da hazir oldugumuz seyleri paylasiyor ve sonra da baska deneyimlere hazir oldugumuzda yollarimiz ayriliyor. Hayatta hicbirsey kalici degil ve kalici olmayan seylere tutunmaya calismak cogunlukla sadece mutsuzluk getiriyor. Bunlari birinci el deneyimlerden artik cok iyi biliyorum ama iste boyle zamanlarda icime arabesk kaciyor ve  melankolik oluyorum.

No comments:

Post a Comment

Google Analytics Alternative